Bir kuşak, bir yol projesi.
Şu anda dünyamız iki gruba bölünmüş durumda zenginler ve fakirler. Zengin ülkeler paraları olduğu için herşeyleri satın alabiliriz diyorlar, her şey bizim sistemimize dahil olacak diyorlar. Sınırlar kalkmış gibi herkes her yere gidebiliyor, para sistemi altüst oldu, hükümetler zayıfladı haklardan koptular. Baştaki yöneticiler ülkelerinin zenginliklerini güçlü ülkelerle paylaşıyor, halklarına ancak geçirebilecekleri kadar az miktarda para veriyorlar. Kendileri çok zengin oldular, yurtdışında beğendikleri yerlerde mal mülk ediniyorlar.
Gelişmiş ülkelerde sarsıldı, Birleşmiş Milletler, Avrupa birliği, ABD, Çin, Rusya ve Arap ülkeleri dünyanın her yerinde ticaret üsleri kuruyor ve küçük ülkelerde ticaret yolları açmaya çalışıyorlar. Gelişmiş ülkeler oradaki hükümetlerde tarikat elemanlarını hükumet olarak destekliyorlar, para desteği veriyorlar, onlar oralardaki halkları sıkı dini baskı altına alıyor. İlk işleri kadınlar çarşaf giyiyor araba kullanamayacak ve halk hiçbir şeyden şikayet etmeyecek. Yoksa başlarına aile olarak neler geleceği belli olmaz. Gelişmiş ülkeler bunları yapmasınlar, o ülkelerde demokrasi olamaz, hiçbir zaman gelişemezler.
Dünyaya açık olmak lazım. Onlar da çareyi kendi ülkelerinden kaçmakta buluyorlar, istedikleri gibi medeni yaşayabilecekleri ülkelere gidip oralarda çalışmakta buluyorlar. Londra-Şanghay arası kuşaktaki ülkeler medenileşmeli, demokrasi gelmeli, ancak o şekilde normal bir ticaret olur.
Eğer yapılmazsa doğudan başlayan göç dalgaları daha da büyüyerek gelişecek,, durdurulamaz hale gelecek. Halklar serbest kalsın, baskı görmesinler. Biz transit ülke olduğumuz için bunu her geçen gün görüyoruz, alınan tedbirler yetersiz kalır, bizim ülkemiz üzerinden Avrupa’ya her yere yayılır.
Atasözü (aç tavuk ambar deler). Bırakın haklar ülkelerinde, kalsınlar mutlu olsunlar, bizler de huzur içinde oturalım.
Sevinç Ayla Gönenç
9.9.2022
Not: Büyük şehirlerde salgın hastalıklar olmaması için kontrol edilmesi lazım. Orta çağı da medeniyet salgın hastalıklar yüzünden çöktü veba (hıyarcıklı), tifo gibi.