Skip to main content

M E S N E V İ

Hz. Mevlana. Celalettini Rumi

1-2-3-4. Cilt.
1: Sufilere göre dünyayı manen idare eden ilahi teşkilatın başında kutup bulunur. Bunlar 4000 kişilik yaşayan veliler topluluğudur. Bunlar gizlidir, kimse tanımaz, veli olduklarını kendileride bilmez. Hak dergahında hal ehli komutan veliler 300 dür. Bunlara“ahyar“adı verilir. Bunların 40 tanesine abdal denilir. Ne zaman bir tanesi vefat etse Allah onun yerine başka bir veliyi bedel kılar.
2: Kerem sahibi, yani Allahın ikramına, lütfuna kavuşmuş bahtlı kişinin kendine ab-ı hayatı, yani ölümsüzlük suyunu sunması demek fanilikten kurtulması demektir. Allahın lütfu ile ledün ilmiyle beslenen, daha doğrusu Hakkı bilmekle, yarattıklarına bakıp hayran olmakla, onu candan sevmekle insan, maddi sevgiden Dünya sevgisinden kurtulur. Böylece o kendisine ölümsüzlük suyunu (ab-ı hayatı) sunmuş olur.
3: Temiz olarak kalmak, yüzlerce afetten, yüzlerce korkudan kurtulmak için“Süphana”llahi ve’l- hamdüli’llahi ve la ilahe illa’llahü va’llahü ekber, ve la havle vela kuvvete illa bil’llah’il-aliyyi’l azim.” Tespihine çok devam.“Kehf Suresi 46. Ayet”. Mal ve evlat, Dünya hayatının süsüdür. İnsanların daima faydalanacakları ve alemde sürüp gidecek temiz hayırlar, Rabbinin nezdinde daha iyi, daha sevaplı, daha istekli şeylerdir.
4: Yeryüzünden arşa kadar mevcut olan maddi ve manevi bütün varlıkların Hakk’tan feyz, aldıklarını anlamak için, ağız ve boğaz kelimeleri kullanılmıştır. Ariflere göre her varlığın kendine has özel gıdası vardır. Ayanın gıdası varlık, cevherin gıdası a’raz, ruhların gıdasıda bilgi ve irfandır.
5: Mizacın değişmesi, Dünya istekleri, nefsani arzularla kirlenmiş olan ruhun, ezeldeki temizliğine yüz tutmasıdır.Kötü kişileri harap eden, öldüren kendi günahlarıdır.
6: Kainatın her zerresinin birbirini yiyen ve yenilenden ibaret olduğunu canlı, cansız her şeyin istidat ve kabiliyetine göre başkalarını kendi varlığına aldığını, fakat onunda diğerleri tarafından yenildiğini, her eskiden yeni bir varlık doğduğunu, o varlığın zerrelerininde başka varlıkların meydana gelmesine sebep olduğunu bilmek gerekir.Böylece kainatın daimi bir oluş bozuluş alemi olup, yaradılışın daimi olduğunu, bu olayın madde aleminde hüküm sürdüğünü, mana aleminin ise bundan müteessir olmadığı bildirilmektedir. ”Kudreti karşısında, akranına üstün gelenlerin, aciz kaldıkları, eşsiz varlığı (Allah) tamamiyle tenzih ederim.”
7: Fatır Suresi 10.Ayet. Güzel sözler, Allahın kabul dergahına yükselir. Allah iyi amelleri mükafatlandırma makamına yükseltir, yahut iyi amel, güzel sözleri, duaları, zikirleri yücelere götürür. Söz ancak amel ile zikir değeri kazanır.
8: Her bir huyun, her bir hareketin, her bir amelin kendine has manevi birer kokusu vardır. Bu kokuları bazı melekler kontrolden geçirirler. İnandığını yaşayan, iyi insan, tam müslüman olan kişinin duasını Hakk’ın dergahına ulaştırırlarmış. Kötü huylar, günahlar yüzünden duaların yukarıya çıkmasına, Hakk’a ulaşmasına engel olurlarmış. 7 kat gökte her bir katta görevlendirilmiş melekler varmış. 1.kattaki melekler dua eden kişi“hile”ci ise herkesi kandırıyorsa duayı oraya sokmazlarmış. 2. Kattaki göktekiler“riya”cının duasını, 3.kattaki göktekiler” Kin ve nefret” doluların duasını. 4. Kattaki melekler“Kibir“sahibi kendini beğenen, merhametsiz başkalarında kusur ayıp arayanların duasını. 5.katta bulunanlar“Haset” insanları. 6.katta bulunanlar ”insafsız şehvet ve merhametsiz” insanları. 7.kattakiler“haris” gözü aç insanların duasının yükselmesine engel olurlarmış.
9: Bizim ibadetlerimizin, iyiliklerimizin kokuları gül gibi, şebboy gibi kokarmış. Günahların kokuları, soğan ve sarmısak kokuları gibiymiş. İnsanlar o kokuları duyamaz ama Melekler ve Arifler o kokuları duyarlar.
10: Allah doğmadı ve doğurmadı.Peygamberler ve Veliler ve insanlığa yararlı hizmetlerde bulunan bilginler Allah’ın çok sevdiği çocukları gibidir.
11: Cenab-ı Hakk kim benim dostumu severse, beni sevmiş olur. Kim bir dostumu incitirse beni incitmiş olur. Kim benim bir dostuma hıyanette bulunursa benimle savaşa girmiştir.
12: Manevi kör hakikatı göremez.
13: Manevi şerbeti içenler, ihlasa ererler. Fenafillah: Allahta manen yok olma, bekabillah.
14: Peygamberimiz,(Tövbe 61) o hayır kulağıdır. İncitenlere acı bir azap vardır.
15: Gıybet, kardeşini, hoşuna gitmeyecek şekilde anmak, onda mevcut ise gıybet, değilse iftira olur.
16: Vefattan sonra, münker, nekir melekler tarafından iman koklaması ve sual sorulması yapılırmış.
17: Bize Allahımız tarafından üfürülen ruh, iman sorgulaması.
18: Kardeşin, kardeşe duası reddedilmez. Zulüm gören kişinin duası reddedilmez. Günah işlemeyen dille dua et.
19: Allah kulunu severse onu belaya uğratır, ve sabredilirse, seçilmiş kul olur.
20: Güzellikler, çirkinliklerle perdelenmiştir, zıtlar aleminde yaşıyoruz. Akıl irfan mana alemi, ilim hüneri ve gurur, zıtlaşması.
21: Allah katında din islamdan ibarettir. Hz.Ademden, peygamberimize kadar, aradaki cüzi farklar zaman ve istidatlar icabıdır.
22: Fenafillah-bekabillah, cem hali, fark hali, Cem her şeyi kendi sözünü hakk’tan işitmek. Fark, sen, ben, biz kayıtları.
23: Alemi ekber, insan alemi, asgar, kainatın fihristi.
24: Allah tarafından verilen bir oluş, bulunuş hali, hakiki aşık, Mutlak Varlıkın aynası, Hakk’ta fani olan zaman kaydından kurtulmuş, sufinin enaniyeti tamamen yok olur.
25: Sufi hal ehli, safi vakitten kurtulmuş.
26: (Necm 39) insana çalışmasından başka bir şey yoktur. Buhari: Medarik tefsiri. Davut peygamber, Hiç kimse elinin emeği olan yediği yemekten daha hayırlı bir yemek yememiştir.
27: Ben kulumun zannına göreyim, bana karşı ne zannederse onu yaparım.
28: Sabır imanın yarısıdır.
29: Kuran’ın batıni 7 manası vardır, derinleşerek giden.
30: Dünya ve Ahiret arasında Alem-i misal denilen bir alem vardır. Bilgi orada:Süt Aşk:şarap. Bilginler:Meyveli ağaç. Veliler: Parlak mum olarak görünür. Seçkin kişiler ise uyanık gibi görürler.
31: Benim velilerim, kubbelerim, yani gökler altında gizlidir, onları benden başka kimse bilmez.
32: Velilerden bazıları kendilerini bilmemekle beraber, şeriattan ayrılmazlar. Bunlara“mahfuz” denilir. Makbul hırs – Musa -Hızır.
33: Telvin, imtihan. Temkin tam inanç.
34: Koruyucu melek.
35: Yazıcı melekler.
36: Şükür etmek.
37: Her canlının rızkını Allah verir.
38: Felsefe – Akıl. Sufi- Aklı kül.
39: Manevi hastalık gizlidir. -Kamil insan tedavi eder.
40: İsmi Azam -Allah, Huve eder.
41: Allah zaman içinde zaman halk eder.
42: Hayır=Mükafat. Şer=Mücazat-ceza.
43: İlahi hakikatler o alemden bu aleme gelip tecelli eder. Düşünce – Akıl ve hayalleri Gönül perdesinin arkasından alır. Allahın lütuf ve keremine sarıl Cemal tecellisine sahip ol.
44: Çalış, gayrette kusur etme. Külli nefs=Kaza, kader, Nefs=Kalın perde.
45: Abdal – 40 seçkin veli: Dünyayı manen idare eder.
46: Melekler ve Akıl nurani cevherden yaratılmış.
47: Çok ağır hasta müminler, yatalaksa, temizlenme, arınma müjdesidir.
48: Annenin çocuğu ölünce, Allaha sığınırsa, teslim olursa, Allah cennette ev hazırlatır. (Sayfa 269)
49: Su, Hava, Toprak, Ateş, görünmez alemden yardımlar alır.
50: Akıl=Melek,iyilik. Nefis=Şeytan,kötülük.
51: Zan=Şüphe,bilgi. Yakin=Tam inanç İme’l yakin Ayne’l yakin Hakk-el yakin.
52: Şekilden, şekile giriş (Maddi) Devriye.
53: Bazı velileri, Allahtan başka kimse bilmez.
54: İnsan nefsi ile, ağzı kapalı konuşur.
55: Göz nuru, gönül nurudur. Gönül nuru Allahın nurudur, Allahın nuru, akıl ve duygu nurundan, tamamiyle ayrıdır.
56: İstemeyerek, zorla gelin, Dileyerek, isteyerek gelin. (Fusssilet 11)
57: Hakikatta mekan yoktur.
58: KABE’ye gidip şekil ve suret bakımından, hacı olmak değil, Gönül haccı yapabilmek, önemlidir.
59: Hayvani ruh – İnsani, sultani ruh. Aklı meaş-Dünya işi. Aklı mead-Ahiret işi.
60: Güneşin, Ayın, Yıldızların etkisi ile toprak altında, madenler,oluşmuştur.
61: Ey, insan sen kendini, ufak, küçük.bir varlık sanıyorsun, halbuki sende, bütün,kainat gizlenmiştir.Hz.Ali.
62: Bütün varlıklar, Allahın emrindedir.
63: Dünya, her an olup, sonra yok olur. Kevn-ü fesat.İkisininde sesi vardır.
64: Sadaka, belayı geri çevirir, ömrü arttırır…
65: İnsandaki, zahiri güç: 1.Görme 2.İşitme 3.Tatma 4.Koklama 5.Dokunma. Batıni güç: 1.Anlama 2.Vehmetme 3.Hayal kurma 4.Düşünme 5.Ezberleme. Dağınık gibi görülen varlıkların her biri, Hakk’ın mazharı ve aynasıdır. (Kalem-51-52) Nazar duası.
66: Allahın yarattığı bütün varlıkları, düşünün, şükredin fakat Hakkın zatını düşünmeyin, çünki helak olursunuz. Hz.peygamberimiz, Muhammet Mustafa:Allah’ın nurdan ve karanlıktan, yetmiş bin perdesi vardır. Eğer açılacak olursa kendisine ulaşanı yakardı. Hiç kimsenin hakkı, Allah’ın haklarından önce gelemez. (sayfa 45) Sonra Ana hakkı gelir. Allah’ın buyruğuna kaza ve kaderine karşı gelme. Korku korkmayan kişinindir. Hikmetin başı Allah’ korkusudur. Allah’ övünenleri sevmez. Allah ilmi hakikati beden ehlinin hepsine“Kalem ile öğretti“Cenabı Hakk buyurdu, İnsan doğuşundan, ölümüne kadar, her sene, 2defa imtihan olur. Gönül gözü: İbadet, iyilik halka hizmet. Gönül gözü ile görmek: Yarattığı güzellikleri görmek, sezmek,hayran olmak. Mana alemi: Sonsuzluk alemi. İlim, bilgi Hakk’ın sıfatlarındandır. Mana’da birlik vardır. Kibir ve kin=Dünyevi istek sevgisi. Akıl ruhtan, ruh akıldan gizlidir.
Kahır- lütuf. Korku- Ümit. İyi- Kötü. Hak-Batıl
Sıcak- soğuk. Ağrı,sızı- Hastalık
Korku-Açlık-mal noksanlığı -sakatlık-Can.
Can=Değerli ile, değersizi anlamak için sınav.-
1-2 el, 2-2 ayak, 3-1 baş 4-1 arka, 5-1 karın=7 uzuv.
1- Gurur, 2-Hırs, 3-Şehvet, 4-Haset, 5-Hiddet, 6-Cimrilik, 7-Kötülük.
Nefis-Ayı-Kurt=Yüksek mevki hırsı. Ejderha=Tama, Dünya malı
Yakin=inanç’a götürür.
1-Beyaz=İslam, 2-Sarı=İman 3-Koyu Mavi=İhsan 4-Yeşil=Huzur, itminan,5-Açık Mavi=İbkan 6-Kırmızı=İrfan 7-Siyah=Hayranlık.
Ego’yu yenmek 7 büyük günah: 1-Gurur, 2-Kibir, 3-Şehvet, 4-Oburluk, 5-Garez-Kin, 6- Zulüm, 7-Övülmeyi sevme.

5 -6. Cilt.
1. Irkçılık yapan müslüman olamaz.
2. Tavus kuşu=Şöhret, Kaz=Hırs, Karga=Sonsuz Emel, Horoz=Şehvet.
3. Tevbe Suresi=Onlar, işledikleri günahların, karşılığı olarak, az gülsünler, çok ağlasınlar.
4. Gül=Cevher, kokusunun rengi, arazdır.
5. Çizgi olarak, gözlerin şekli=nun, kulakların şekli cim, burunun şekli sad…
6. Aziz ruhlar, güvercinlerdir, Allah’ın nuru ile beslenirler.
7. Rahmetim, gazabımı, geçmiştir.
8. Fakr ve Fena mertebesinde bulunan, ne bir şeye malik, ne de kimseye kul köle olur.
9. Hırs, şehvet, hiddet, haset=kötü huylar.
10. Mum, alevi ile kendini yiyerek, kendini yok ederek, etrafındakileri aydınlatır. Onların nurunu arttırırsa, kamil insanda, onun gibi kendini feda eder.Hakta fani olma saadetine, erişenin ise nuru artıkça, artar.
11. Her şey ondandır. (Hemme zost),hiç bir şey, haşa- Allah- değildir.
12. Veliler hakikata ayna olmuştur.
13. Allah dilerse Ayn-ı sabitini, bilgisindeki, sureti değiştirebilir. Buna A’yan’ı sabitenin değiştirilmesi derlerki kerametin en yükseğidir.
14. Ölmeden evvel ölünüz.
15. Burada her an yeniden yeniye bozulup, düzelen şeyler var.
16. Yaradanı düşünüp, hayret edip ona hayran olmamız gerekir.
17. Vahdet denizinde ilahi mertebeler, varlık menzilleri vardır. Seyrü illallah=Allah’a seyr Seyrü ma’Allah=Allah’la beraber seyr, Seyrü fillah=Allah’ta seyr makamları vardır.
18. Her yılın, geçen yıldan, 3 kere daha üstündür.
19. Toplumun, şerefli, üstün, kişisi iken,aşağılık hale düşen, toplumun zengini iken, yoksul olan, bilgisizlere oyuncak olan, bilgin’e acırım. (Hz.Muhammet S.A.V.)
20. Allah sizin suretlerinize bakmaz, gönüllerinize bakar.
21. Gönül sahibi 6 yüzlü ayna gibidir.Allah altı yöne de o aynadan bakar. Ben secdenin şekline de bakmam, ben sana bir gönül sahibinin, gözü ile bakar, görürüm.
22. İnsan-ı Kamil, Allah’ın göz bebeği gibidir.
23. Cenabı hak:Alemin kutbu olan gönül=İnsanın, canının, canının, canının canı o gönül.
24. Bakara suresi 159“Beni an” 160.
25. Bakara suresi 40“Ahdime vefa edin“.
26. İman=Çakır kuşu, Keklik=Yoksulluk korkusu, Cimrilik=Nefs, Şeytan.
27. Taştan katı=Bakara 74.ayet.
28. Allah, insana kabiliyet ve lütuf, ihsan eder. Allah’ın lütfu öz dür. Kabiliyet kabuk gibidir. Allah’ın 2 çeşit feyzi vardır. 1-Feyz-i Akdes, 2-Feyz-i mukaddes. 1- Feyz’i Akdes=İlahi tecellinin, kendini gösterdiği, mahal’e doğrudan doğruya gelen, bir feyz dir. Ayan’ı sabitede ilk alınyazımızın yazıldığı,levh-i mahvuz un yazıldığı yerde gelen feyz her türlü kirliliklerden münezzehtir. 2-Feyz-i Mukaddes=Herkesin ezeli istidatlarına göre, ayan-ı sabiteden ruhlar üzerine, akseden feyzdir. Bu feyzin gelebilmesi için, yetenek, istidat, şart değildir.
29. Cenab-ı Hak, sebeplerden münezzehtir.Sebepleri yaratandır.Allah dilediğini, hemen yapar.Hadiselerin bir çoğu, olayların bir çoğu Allahın koyduğu, kanunlara, adetlere göre cereyan eder.Ama Allah her şeyi bozup dilediğini yapabilir.
30. Akl-ı Kazib=Yalancı akıl, Nazar-ı Kafir.Akl-ı Meaş=Hırs ve Benlik.
31. Enam 32 – Ankebut 64 Hadid -20- Muhammet – 36. -Allahım eşyayı bize nasılsa, öyle göster. Hakkı-Hak olarak, Batılı-batıl olarak.
32. Kanaat eden, aziz oldu, yüceldi.
33. Nefs-i Emmare=Günah işleten nefs. Neflevvame=Günahlarını ayıplayan nefs. NefMülhime=İbaded ve İyilik. Nefs-i Mutmainne=Manen tatmin edilen nefs. Nefs-i Raziye=Allah’tan razı olan Nefs. Nefs-i Marziye=Cenabı-Hakkın rızası olan nefs. Nefs-i Zekiye=Özü günahlardan arınan nefs.
34. Ben sizin Rabbiniz değilmiyim?
35. Kutup Kamil İnsan: Kutuplar, maddeye önem vermez, zayıf ve fakir olurlar. Ama ruh bakımından, çok kuvvetlidirler ve akıllıdırlar. Melekler, onun izni ile hidayet kılar, Kamil insan ilim ve ma’fireti aracısız, Hakk’dan alır, halka dağıtır.
36. (Muhammet 7) – Cenab-ı Hakk -siz Allah’a yardım ederseniz, o da size yardım eder, diye buyurdu.
37. Sen rızkını aradığın gibi, rızıkda seni arar.
38. Kim Allah’a güvenip dayanırsa, Allah kendisine yetişir. (Ali İmran – 30-31)
39. Kim tamah ederse, zelil oldu, alçaldı. Hz. Muhammet.
40. Utarit-Merkür-Hermes yıldızlarının tesir ettikleri, çok akıllı ve zeki olur.
41. Takdiri ezel, gayrete aşık olur.
42. Ey insan, kalem, levh-i mahfuzda olacak şeyleri yazdı, o yazının mürekkebi bile kurudu, levh-i mahfuz’da, doğrulukla hırsızlık, bir değildir.Şükür ile nankörlük bir değildir.Allah iyilikte bulunanların, ihsan sahiplerinin ecrini zayi etmez.
43. (İnşirah suresi 3-6): Demekki zorluklarla beraber bir kolaylık, muhakkak güçlüklerle beraber bir kolaylık var.
44. Halk da onundur. (suret, şekil), emir de onundur. (Can, ruh)
45.“Hoca” yapayanlız oturma, Ahmet’in dininde rahiplik iyi değildir. Peygamber, rahipliği, ümmetine yasak etti.
46. Babacığım, insanların en hayırlısı, insanlara faydası dokunandır.
47. Ümmetim, acınmış, rahmete mazhar olmuş bir ümmettir. Suçları affedilmiş, yarlığanmış, tövbeleri kabul edilmiştir.
48. Ben kılıçla gönderilmiş peygamberim. Bizim dinimize uyan ileri atılış savaşıdır.
49. (Hadid 112-57-23) Kaybettiğiniz şeylere hayıflanmayın.
50. İyi kişiler içerler. (İnsan- Dehr-5)
51. Elest sırları (Araf 172)
52. Mümin müminin aynasıdır.Eğer sen kardeşinde bir kusur görüyorsan o kusur, sende bulunan kusurun aksinden ibarettir.Alem bir ayna gibidir.
53. Heva ve hevesini kendine tanrı edinen kimseyi gördünmü? (Furkan 43). Şirke düşenler, kendi nefsini put edinenler.
54. Rızkınız ve size vaad olunan şeyler, sevap, ikab, ahiret dönüşüne ait şeyler, mukkadderat göklerdedir. (Zariyat -22) Veli hakikat denizinin bir balığıdır.
55. Denize yol bulan kamil insan ile hakikat denizi, zahiri alemle, batıni alem birdir.
56. Kamil insan, hastalıkta, tehlikede, can verirken, hakaret görürken, mutludur. Zemmedilirken, çekiştirilirken mutludur. Kimseden şikayetçi değildir. O arzularından, mahrumiyet hissetmemiştir, yaralanmamıştır, ne öfkesi, ne tama’ı ne hasedi vardır. O fani varlığında Hakk’ı bulmuştur.
57. 1- Beyaz ölüm=Açlık. 2-Kara ölüm=Etrafımızda bulunanların eza ve cefalarına, katlanmak, sabır, tahammül 3- Kırmızı ölüm=Nefs’in isteklerine karşı koyma, 4-Yeşil ölüm=Melanet hırkasını giymek, herkes tarafından hor görülmek gösterişsiz yaşamak.
58. Nazar=Üzerlik ve çörek otu yakılır.
59. Cennet’i Acile=İyi insanların, Marifetullah yolu ile, gidecekleri cennet.
60. Yedi uzuv=1.Düşüncenin yeri baş, 2.Gönlün yeri göğüs 3. Nefs ve şehvetin yeri, karın, 4-5. İsteklerimize vasıta 2 el 6-7 Bizi gayeye götüren 2 ayak.
61. Baştaki, 5 ortak his duygu, 1-Haya 2-Vehim 3-Hafıza 4-İdrak 5-Tefekkür. 5 Gizli duygu, 1-Görmek 2-İşitmek 3-Tat almak 4-Koku almak 5-Dokunma. (70)
62. Hz. İsa’nın boya küpünden, çeşit çeşit, renkli kumaşlar çıkmış. Vahdet küpünden de türlü renkli varlıklar zuhur eder. (tuzla) Birlik mertebesi alemi, Vahdet alemi, kesret mertebesi Vahdetle 1 renge boyanır.Kesret ortadan kalkar Birlik, çokluk meydana gelir. (71)
63. Cenab’ı Hakk Hafid, yukarıdan, aşağı indiren, Hafid. Rafi yukarı kaldıran, şereflendiren. (72)
64. (Zuhruf 32) Onların bu dünyadaki hayatlarındaki geçim rızıklarını, aralarında biz bulduk. Bir kısmınıda, mertebelerine göre diğerlerinin üstüne çıkardık. (73)
65. İlk yaratılan akıl(aklı-kül) Hakikat’ı Muhammediye-Nur-u Muhammediye, insanın hakikati, Kamil insanın ruhu, Varlıkların ilki ve esası. (74)
66. Ümit yolunu tutmak için, Aşk lazımdır. Hiç bir şeye aldırmaz, yılmaz, yakılır, canını sakınmaz. Utanma, sıkılma, bilmez, ezilir, belalara katlanır, sabreder, sert, çetin, yüzlüdür, arkasını dönmez, gönlündeki faydalanma arzusunu, menfaatini öldürmüştür. Kar aramaz, Haktan aldığını, yine Hakk’a verir. Hak ona varlğını sebepsiz vermiştir. O kişi de sebepsiz olarak Hakk vergisini, yine Hakk’a verir. Çünki fütüvvet sebepsiz vermektir, bağışlamaktır. Her şeyi verip, arınmaktır. Her şeriatın üstüne geçmektir. Çünki şeriat ya üstünlük arar, yakurtuluş. Benlikten kurtulanlar halis kurbanlardır. Onlar, ne Cenab-ı Hakk’ı imtihana kalkışırlar, ne de kar, ziyan kapısını çalarlar. Aşık’ın bu dünyada, tek bir mahremi bile bulunmaz.Aşıktan daha deli, divane kimse yoktur. Akıl onun sevdasına karşı, kördür, sağırdır, Tıp bilgisinde, aşk derdine, deva yoktur. (74)
67. (La havle vela kuvvete illa billahi-l aliyyi’l azim) Allah’tan başka kimsede kuvvet ve kudret yoktur. (75)
68. Cenab-ı Hakk (İnsan benim sırlarımdan bir sırdır,) Hadis(76)
69. Semud Kavmi Hz. Salih-Korkunç bir ses ile helak oldular. Hud suresi:61- 68- 94. Ad kavmi Hadramut Hz.Hud korkunç bir rüzgarla helak oldu. Karun kırallığı sayısız hazineleri, depremle yok oldu. Medyen kavmi Hz.Şuayip sıcak sis bulut, ateş yağdırdı. Zülle azabı, 26 (Şuara 176-191) (77)
70. Sofistler 1- la edri, hiç bir şeyi anlamayan, akıl erdiremiyen, kişiler, 2- İnadiye, her şey yalandır, hiç bir şey yoktur diyen kişiler, 3- Her şey bize göredir, gerçeği bilmemize imkan yoktur, diyenler. (78)
71. 15. Hicr suresinin 29. Ayeti (Hz,Adem’e kendi ruhumdan üflediğim zaman)(79)
72. (Attığın zaman sen atmadın) 8.Enfal suresi 17. Ayet Ayet ezelidir.Sözü de özü de Hakk’ındır. Kudsi hadisin sözü, Peygamberimizin özü, ruhu, Hakk’ındır. (80)
73. (İşlerini, danışarak, müşavere ederek, yaparlar,) Ali İmran 159 Şura 38 -267. (81).
74. (Şimdi yüz üstü sürünerek giden mi daha iyi, daha doğru yolu bulur, yoksa yolda dosdoğru giden mi ?) Mülk 22. (82)
75. (Dünyayı gezip araştırın, bahtınızı deneyin, rızkınızı da arayın.) Ankebut 20. (83)
76. Peygamberimiz(İslamiyette, rahiplik, inziva yoktur) buyurdu. (84)
77. (Bilinizki Allah’ın velisi için, hiç bir korku yoktur.) Yunus 62. (85)
78. Topluluk rahmettir. (86)
79. (Allah onların kötülüklerini iyiliğe çevirir) Furkan 70(87)
80. (Temiz salih kullarıma, gözün görmediği, kulağın işitmediği hiç bir insanın, hatırına gelmeyen şeyler hazırladım) Secde. 17. (88).
81. Hz. Adem, Allah’ın vahyine ve sevgisine mazhar olunca, sözü (Alleme-l Esmale) (isimleri bildirdi) sırrını açtı. Bakara. 30-36. (89).
82. Gerçekten Davut’a tarafımızdan bir fazilet verdik. (Ey dağlar ve kuşlar, Davut ile beraber, tesbih edin dedik. Ona demiri de yumuşattık) Sebe 10. (90).
83. (Onlar, daima, namazdadırlar) Me’aric 23. (91).
84. (Yaradanınıza tövbe edinde, nefslerinizi öldürün) Bakara54. (92)
85. Sufi bu günün oğludur. (Vaktin)(Bu günün işini yarına bırakma) Mesnevi, 1. Cilt 133. (93)
86. (Allah dilediğini yapar) Ai imran 40. (94)
87. (İlk yaratma ile yorulup, aciz mi kaldık ki yeniden yaratmıyalım? Doğrusu onlar yeni bir yaratmadan, şüphe içindedirler. (Kaf, 15. Allah her an yaratmada, her an öldürmekte, Muhyi ve Mümit(95)
88. İsimleri. tecellisi devam edip gitmekte.
89. (Allah da güzel davrananları iyilik edenleri sever.). Ali imran 134. (96)
90. (Hz. Muhammetin) gözü ne kaydı, ne yanıldı, yani Hakk’tan başka hiç bir şey görmedi.) Necm 17. (97)
91. (Biz senin göğsünü açmadık mı? Seni ferahlatmadık mı? İnşirah 1. (98)
92. (Ey peygamber seni, bir şahit, bir müjdeci bir uyarıcı olarak gönderdik) Azhab 45. (99)
93. (Sana ruhtan,ruhun hakikatinden)soruyorlar.Deki Ruh Rabbim’in emrindedir. Onun bildiği bir şeydir, size o ilimden ancak az bir şey verilmiştir.) İsra 85. (100)
94. Allah dilediği hükmü kaldırır, ve yerinde bırakır veya değiştirir. Bütün kitapların esası onun emrindedir. Rad suresi 39. (101)
95. Fakat, kim Rabbin’in makamından, korktu, heva ve hevesten alıkoydu ise, işte muhhakkakki cennet, onun varacağı yerin ta kendisidir. Naziat 40. (Tesnim: Cennette akan bir çeşme’nin adıdır.Selsebil: Cennette akan bir çeşme. (İlahi bir yapı olan, insan bedeni, eşsiz bir mimarın eseridir) Köşklerin arasına balkonlar yapmış, bir taraftan bir tarafa sarnıçlar açmış, bedendeki uzuvları, birbirine uygun, münasip yaratmıştır. Uzuv köşklerini, bir yerden bir yere götürülür tarzda kurmuştur. Sarnıç=Ağız, Burun, Göz. Köşk=Kulak, Ayak, Kol,El. Balkon=Yukarısı göğüs, ortası göbek, aşağısı cinsiyet.
96. Peygamberimiz,(Çirkini, çirkin, Hakk’ı, Hakk olarak, göstermesini, niyaz etti.). (103)
97. Nefs -Akıl-Ruh. (104)
98. İnşallah. (105)
99. Cehennemin 7 kapısı: 1- Gurur 2-Hırs 3-Şehvet 4- Haset. 5- Hasislik 6-Hiddet, Şımarıklık, Benlik, 7-Şöhret, Nefret. (106)
100. Hak aşıklarına: (Nereye dönerseniz dönün, orada onun yüzü onun sıfatı vardır. Susarda, 1 bardak su içerseniz, suyun içinde Hakk’ı görürsünüz.). (107)
101. (Allah izin verirse) Kefh Suresi 23-24 Allah dilerse yapacağım. (108)
102. Nimet sureti=Şükredici, Mühlet sureti=Sabr edici, Merhamet sureti=Ağlayıp, inler, Şehir sureti=Yolculuk, Ok sureti=Kalkan tutar, Güzeller sureti=Zevk ve Neşe, Gayb sureti: İbadet, İhtiyaç sureti:Çalışma kazanma, Güçlü Kuvvetli sureti:Çalıp, çırpma. (109)
103. (Allahın, zatı hakkında, düşünmeyiniz, fikir yormayınız.) Maddi olarak, Allah’ın zatını, tasavvur etmek yasaktır. Hakk’ın insandaki, sıfatları: İdrak etme, görme, düşünme, işitme.
104. Muhtelif ve Müteaddit yollar, herkesin istidadına göre, kolay görünmüş, herkes bir inancı seçmiştir.O din, o inanç ona can kesilmiştir. Mesnevi 1489. (110)
105. Hakk’ın sırlarını, her kime öğrettilerse, onun ağızını diktiler, mühürlediler. Mesnevi V. (111)
106. Allah’ın boyası ile boyan, Allah’ın boyasından, daha güzel boyası olan kimdir? Biz ancak O’na kulluk ederiz. (Allah’ın rengi Müslümanlık) Bakara 138. (112)
107. Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin, Allah bütün günahları bağışlar, çünki o çok bağışlayan, çok esirgeyendir. Zümmer. 53. (113)
108. Nefs, daima kötülüğü emreder. yusuf 53. (114)
109. Çalışmaktan başka, insan için bir kazanç yolu yoktur. Necm 39. (115)
110. O’ndan başka Allah yoktur.O’nun zatından, hakikatinden başka her şey helak olacaktır. Kasas 88. (116)
111. Ey, huzura eren nefis, Razı edici ve Razı edilmiş olarak Rabbi’ne dön, cennetime gir. Fecr Suresi 27-29. (117)
112. Mallarını,A llah yolunda harcayanların durumu, her başağında yüz tane olmak üzere yedi kat başak veren bir tanenin durumu gibidir. Allah dilediğine, kat kat verir. Allah’ın lütfu, geniştir. Bakara 261. (118)

Sevinç Ayla Gönenç
18.7.2020
İZMİR

Originally posted 2020-07-26 13:30:41.

Çocukluğumun Karşıyaka’sı

İlkokul birinci sınıfı Karşıyaka’da Türk Birliği İlkokulu’nda, ortaokulun tamamını Karşıyaka Ortakoulu’nda okudum. O yıllar, hayatımın en güzel dönemlerinden biridir. Geceleri uyku tutmadığında güzel şeyler düşlemek istersem, o günleri anımsarım.

Yer yüzünde Karşıyaka’dan güzel bir kent olamayacağını sanırdım. Babam, Diyarbakır’a atandığında Karşıkaya’dan ayrılmaktan duyduğum üzüntüyü, bugün bile unutamadım.

Yanlış anımsamıyorsam tüm kordonda tek bir apartman vardı. Bugün anıtın bulunduğu noktada, ama deniz doldurulmadığı için çok daha içeride “Benzinci lbrahim”in istasyonunun bulunduğu yerden itibaren Alaybey tarafında evler yine bitişik nizam yapılmıştı ama çok üç katlıydılar. Arka taraflarında ise erik ağaçlarının, kayısı ağaçlarının bulunduğu güzelim bahçeler vardı.

Rüzgarlı havalarda dalgalar evlerin kapılarına kadar vururdu.

Sahilin diğer kesiminde ise, Iskele’nin karşısındaki ufak bölüm hariç, Bostanlı’nın sonuna kadar, evler-köşkler hep bahçe içindeydi.

Alsancak’tan vapurla gelirken, o bahçelerdeki palmiye ve hurma ağaçlarını, ağır ağır dönen yel değirmenleri seyretmeye bayılırdım. İskelenin her iki tarafından denizin dibi, tamamen incecik bir kumla kaplıydı.

23 Nisan’da veya en geç 1 Mayıs’ta deniz mevsimini oradan denize girerek açardık.

Deniz öylesine temiz ve beraktı ki; balık yemi olarak kullandığımız sülünezlerin yuvalarını rahatlıkla görebilir ve parmağımızı kuma daldırdığımız gibi sülünezi çeker alırdık…

Susadık mı; susuzluğumuzu iskele önündeki çeşmeden kana kana Yamanlar suyu içerek giderirdik. Çeşme’nin önünde, karşı tarafta oturan subayların emirerleri, ellerinde testilerle kuyruk oluştururdu.

Sahil boyunca kayıklar, narin yapılı şarpiler demirliydi.

Özellikle İskele-Bostanlı arasında, denize girmek veya tekneye binmek için yapılmış küçük iskeleler vardı. Bunların her birine kendimizce isimler takmıştık; küçük deniz, beyaz deniz gibi…

Yüzmek için bunlardan hergün bir başkasına gider ve sanki her birinde farklı özellikler bulurduk.

Sahil boyunca genç kızlar, kadınlar mayoları ile çekinmeden denize girer, kıyıda sere serpe güneşlenirlerdi.

Yaz boyunca bütün gün mayo ile gezer, denize girer girer çıkardık.

Acıktık mıydı da bir somun sıcak ekmeği, nar gibi kırmızı kocaman bir domatesle ve bir parça tulum peyniri ile yerdik.

Sabahları balıkçılar, yayvan sepetlerinde üzerine ıslak çuval parçaları örttükleri kocaman çipuraları satarlardı.

Onlarla aynı saatlerde sokak satıcıları, “buz gibi bardacık” diye bağırarak dolaşırlardı.

İç sokaklardaki evlerin çoğu bahçe içindeydi. Kendi bahçelerinde üç-dört çeşit erik bulunan çocuklar bile, erik hırsızlığı yapmaya bayılırdı.

Sıcak öğle saatlerinde sokaklar bomboş olur, kumru sesinden başka ses duyulmazdı. Yusufçuk, yusuf, yusufçuk…

Bazı geceler düşümde, o eski Karşıyaka yaşıyor. Çarşı içinde “Karakulak” ın dükkanına giderek, günlüğü yirmibeş kuruşa “Pardayanlar”ın altıncı cildini kiralıyorum.

Cumhuriyet, 14 Aralık 1989;
Gazete Ege, 19 Mayıs 1997

Originally posted 2015-11-02 10:55:12.

Men-i İsrafat Kanunu

Cocuk olduğum çağlarda biz okulda, her yıl, “Yerli Malı Haftası” kutlardık. Yerli malı olarak doğallıkla, ayva, portokal, kuru incir ve üzüm getirir, afiyetle yerdik. Öğretmenlerimizin, bize göstermek için, Nazilli Basması ve Beykoz Kundura getirdiği de olurdu. Yerli Malı Haftası, sanırım şimdilerde de kutlanıyor. İçi boşalmış olarak kutlanıyor, eğer kutlanıyorsa. Çünkü; çocuk olduğum çağların haftası bize, tasarrufun bir erdem olduğunu öğretmek için kutlanırdı.

Zaten toplumsal geleneğimizde, İslam dininin de etkisiyle, tasarruf bir erdem sayılır, israf ve gösteriş için yapılan harcamalar, hoş karşılanmazdı. Orucu, zeytinle açmak bundardır.

Sonraları önce rant ve ardından da kara-para icat oldu ve gelenek bozuldu. Artık, erdem sayılan, tüketimdir. İftar yemeği, yine zeytinle başlasa da kuşkonmaz ve havyarla sürdürülebiliyor. Zeytin bulamayanların sayısı da epeyce arttı…

Yeni nesilller bilmez ve uzun zamandır hiç uygulanmadığı için eskiler de unutmuştur ama bu toplum, bir zamanlar, galiba Osmanlı zamanında, israfı engellemek için yasa bile çıkartmıştır. Uygulanmasa da yürürlükten kaldırılmamış olan bu yasanın adı, “Savunganlığı Yasaklama Yasası” Osmanlıcası yazımın başlığı oldu zaten…

Savurganlık sayılan harcama sınırları, aklımda değil. Ama “Kuruş” olarak belirlendiğini unutmadım. Bir liranın yüzde biri yani etrafı tırtıllı, yuvarlak madeni bir kuruşları ve yüz para denilen, sarı, ortası delik, ikibuçuk kuruşları, görüp kullanan nesildenim ben.

Men-i İsrafat Kanunu’na göre, örneğin düğünde, üçbin kuruştan fazlasını harcayanlar, üç ay hapsolunurlar. Şimdi ben, bir sandviç aldığım zaman bu limiti tam beş bin kat, o da yüzellibin liralık sandviç bulursam, aşmış olmuyor muyum? Amma da müsrifim değil mi?

Bereket ki; tasarrufu, yeniden erdem sayılacak hale getirmek amaçlı çalışmalar gündemde. Kimi kamu kuruluşlarında, video ve tv’ler satılıyor, makam araçlarına sınırlama getiriliyor. Bu aletlerin çoğu, uzun yıllar önce, genellikle de bağış yoluyla edinilmiş ve biraz zor kullanılır durumda. Yine de sadece numaralarla, onların da alt kademeleriyle sınırlı olmamak koşuluyla, iyi bir başlangıç. Nasılsa memur, tasarrufun, hep kendisinden başlatılmasına alışıyor.

Enerji dar boğazı korkusu, elektrik tasarrufuna, ayrı bir önem kazandırıyor. Gereksiz lambalarımızı söndürüyoruz. İstersen söndürme de TEDAŞ, göstersin sana gününü….

Biz, birer ampulümüzü söndürerek, enerji tasarrufuna katkı yapalım yapmasına.

Peki ama acaba neden, Mustafa Kemal Sahil Bulvarı’ndaki karpuz lambalar, saat 15’de yakılmakta, kimi günlerde ise hiç söndürülmemektedir!

Gazete Ege, 26 Ocak 1998

Originally posted 2015-11-02 10:55:09.